YUSUF CAN GÜDÜK
Yeni eğitim öğretim yılının başlangıcında mücadele çağrısı yapan Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Mersin Şubesi, laik ve bilimsel eğitim için mücadele çağrısı yaptı.
Sendikadan yapılan yazılı açıklamada, Eğitim-İş’in, cumhuriyetin temellerine sıkı sıkıya bağlı, emek mücadelesinin öncüsü ve aydınlanma yolunun yılmaz takipçisi olduğu vurgulandı.
“ Atatürk ilke ve devrimlerinden aldığımız güçle; eğitim emekçilerinin onurunu, haklarını ve eğitim sistemimizin bilimsel, laik ve demokratik yapısını kararlılıkla savunuyoruz” denilen açıklamada, “Çağdaş, laik, bilimsel ve kamusal eğitim, yalnızca öğrencilerimizin değil, ülkemizin bağımsızlığı ve yarınları için de vazgeçilmezdir.
“EMEK MÜCADELESİNİ EKONOMİK HAKLARIN ÖTESİNDE; LAİK, BİLİMSEL VE KAMUSAL EĞİTİMİN YILMAZ SAVUNUCULUĞU İLE SÜRDÜRÜYORUZ”
Eğitim-İş, yalnızca bir sendika değil; direnişin ve onurlu mücadelenin temsilcisidir. Bizler, emek mücadelesini ekonomik hakların ötesinde; laik, bilimsel ve kamusal eğitimin yılmaz savunuculuğu ile sürdürüyoruz. Çünkü biliyoruz ki ‘Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir.’ Eğitimi niteliksizleştiren her politika, çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğini karartmaktır.
Öğrencilerin ders dışına asla çıkarılmayacağını, hiçbir protokol veya gerekçeyle derslerinden alınmalarına izin verilmeyeceğini bir kez daha vurguluyoruz. Okul içi ve dışı etkinlikler için resmi protokol belgesi ve veli izni şarttır; bu koşullar sağlanmadan öğrencilerin dersten çıkarılması mümkün değildir. Tüm protokol ve izin süreçlerini yakından takip edecek, ihlalleri sorgulayacağız.
“LAİK, BİLİMSEL, ADİL, KAMUSAL VE ÇAĞDAŞ EĞİTİMİN NEDEN HAYATİ OLDUĞUNU ANLATMAK VE BU UĞURDA MÜCADELEYİ BÜYÜTMEK BİZİM GÖREVİMİZ”
Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk'ün mirasına sahip çıkarak; laik, bilimsel, adil, kamusal ve çağdaş eğitimin neden hayati olduğunu anlatmak ve bu uğurda mücadeleyi büyütmek bizim görevimizdir. Atatürk'ün ‘Eğitimdir ki bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk hâlinde yaşatır ya da esaret ve sefalete terk eder’ sözü yol haritamızdır.
Eğitim-İş, dün olduğu gibi bugün ve yarın da; eğitimin laik, bilimsel ve kamusal yapısını savunmaya, siyasetin ve ideolojilerin aracı haline getiren her türlü girişime karşı durmaya devam edecektir. Hiçbir baskı ve engel, bizi bu yoldan alıkoyamayacaktır. Çünkü aydınlık bir gelecek, ancak Atatürk'ün gösterdiği çağdaş uygarlık yolunda yürüyerek kurulabilir.
Eğitim-İş; geçmişten aldığı güç, bugünkü kararlılığı ve geleceğe olan inancıyla, Cumhuriyetin eğitim emekçileriyle birlikte mücadeleyi sürdürmeye kararlıdır!
Yaşasın Eğitim-İş! Yaşasın laik, bilimsel, çağdaş ve kamusal eğitim! Yaşasın cumhuriyet ve Atatürk devrimleri!” denildi.