YUSUFCAN GÜDÜK

Mersin’de emeklilerin iktidara seslenişi sürüyor. Geçen hafta Toroslar ve Mezitli’de ses yükselten 2017 Tüm Emekliler Sendikası Mersin Şubesi, bu defa Akdeniz İlçesi Karaduvar Mahallesinde kürsü kurarak, iktidara seslendi. Karaduvar Cumhuriyet Meydanı’nda kurulan kürsü öncesi basın açıklaması yapan Sendika Şube Başkanı Ahmet Karakuş, taleplerini anlattı.

“AÇLIKLA TERBİYE EDİLMEYE ÇALIŞILAN EMEKLİ, BUNUN HESABINI SANDIKTA SORACAK!”

“Açlıkla terbiye edilmeye çalışılan emekli, bunun hesabını sandıkta soracak!” başlıklı açıklamasında Başkan Karakuş, “16 milyon emeklinin yüzde 80’i açlıkla karşı karşıya. AKP iktidarı her alanda kötüye giden ekonomik politikalarının olumsuz sonuçlarını, zaten çok kötü olan emekli maaşlarını daha da küçülterek, doymak bilmeyen beşli çeteye ve hükümetin kötü uygulamalarını tersyüz ederek ekonomiyi güllük gülistanlık göstermeye çalışan trol ordusuna arpalık olarak kullanıyor. Açıklanan 2026 yılı bütçesi emekliler için yaşamı daha da çekilmez hale getireceği görülmüştür. Orta Vadeli Planı (OVP'ı) incelediğimizde, hiçbir iyileştirme olmayacağı gibi, emekliler için daha kötü günlerin geleceğini görmekteyiz.

“DENİZ BİTTİ, KARA GÖRÜNDÜ”

AKP iktidarının bu uygulamaları emekliler ve emekçiler açısından yeni bir yoksullaşma döneminin habercisidir. Faiz ödemelerine 2.7 trilyon TL. Kaynak ayrılırken, Sosyal Güvenlik Kurumu’na yalnızca 1 trilyon 872 milyar TL. Ayrılmıştır. Muktedirler; emekliyi, emekçiyi yok sayan, yıkım politikalarını korkusuzca uygulamaktan geri durmuyorlar. ‘Nasıl olsa, biz ne dersek emekliler inanıyor’, diye düşünüyorlar. İktidarın bilmediği ise, bizim cephemizden bakınca denizin bitti ve karanın göründüğüdür. Diyoruz. Eğer, Deniz bu ülkenin kaynakları ise elimiz denizi bitirenlerin yakasında olacak. Emekliler kaynakları bir avuç kapitalistin çıkarları için kullanan AKP ve yani Cumhur İttifakından bunun hesabının soracaktır.

TÜİK gerçekleri gizliyor. Sahibinin sözü, sesi olmaktan dışarı çıkamıyor. Yoksulluk giderek derinleşiyor. 2025 yılı enflasyonu yüzde 45-50 bandına ulaşmış durumda. Açlık sınırı 35.bin TL’ye, yoksulluk sınırı 90 bin TL’ye dayanmışken milyonlarca emekli 16.881 TL. Maaşla, milyonlarca dul ve yetim ise bu tutarın da altında gelirle yaşam mücadelesi veriyor. Kira, mutfak, ulaşım, yakıt-ısınma, haberleşme ve onlarca kalem ihtiyaç; ortalama otuz yıllık hizmetin sonucu olamaz. Bu olsa olsa milyonlarca emeklinin sırtından geçinen bir avuç oligarşik yapının sömürü tezgâhının sonucudur. Emekliler olarak bu tabloyu yaratanları ve haklarımızın ne olduğunu biliyoruz. Hem sendika hakkımızı hem de ekonomik haklarımızı alana kadar mücadelemiz devam edecek.

“NİYE ÖLMÜYORSUNUZ’ DİYORLAR”

Sağlık hizmetlerine erişim giderek daha da zorlaşıyor. Daha yakın zamana kadar Sosyal Güvenlik Yasası’nda var olan haklarımızı tırpanladılar. Devlet hastaneleri yeterli ve zamanında hizmet verememektedir. Hizmete eriştiğimiz zamanda ekonomik terörle yüz yüze kalıyoruz. Yani paran varsa hizmet alabiliyorsun. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Raci Kaya’nın ‘Eskiden 50 yaşında ölüyorduk, şimdi 78 yaşına kadar aylık alıyorlar’ diyor. Yani ‘niye ölmüyorsunuz’ diyor. AKP ve MHP iktidarının emekliye bakışı, yani Cumhur ittifakının emekliye bakışını bu cümle net olarak ortaya koymaktadır. Biz emekliler, insan odaklı değil sömürü odaklı çalışan AKP iktidarının; sömürü odaklı bu sözüne diyecek bir söz bulamıyoruz. Ölümümüzü bekleyen bu iktidarın nefesini emekliler sandıkta kesecektir” diye konuştu.

“BU DÜZEN DEĞİŞMELİ”

Bu düzenin değişmesi gerektiğini dile getiren Ahmet Karakuş, “Kaynaklar faize değil halka aktarılmalıdır. Emekliler, işçiler, gençler ve kadınlar birleşik demokratik mücadelede sosyal adalet, gelir eşitliği ve insanca yaşam hakkı ancak örgütlü bir halk mücadelesiyle mümkündür. Bütün halkımızı emeklilere, emekçilere sahip çıkmaya çağırıyoruz. Birleşerek iktidarın bize, asgari ücretlilere reva gördüğü zulme son verelim. Emekliliğin; bir lütuf değil, ortalama otuz yıllık emek olduğunu hatırlatır, hakkımızı yok sayanları 31 Martı aşan bir kararlılıkla sandığa gömeceğimizi bilmelerini isteriz.

“EMEKLİNİN YOKSULLUK KADER DEĞİL, İKTİDARIN TERCİHİ. ÖRGÜTLEN DEĞİŞTİRELİM”

Ve iktidarı taleplerimizin konusunda, çözümü için duyarlı davranmaya çağırıyoruz.

Ve diyoruz ki; emeklinin yoksulluk kader değil, iktidarın tercihi. Örgütlen değiştirelim! Memurlara verilen seyyanen ödenek bütün emeklilere verilmelidir! AKP, 551 sayılı yasayı çıkarmasaydı, bugün en düşük emekli aylığı 56.000 lira olacaktı. 5510 sayılı yasa kaldırılmalıdır! En düşük emekli aylığı, en düşük memur maaşına eşitlenerek kademelendirilmelidir! İntibak yasası çıkarılmalıdır! 3600 ek gösterge bütün memur emeklilerine verilmelidir! Bayram ikramiyesi yılda 4 kez olmalı ve asgari ücret düzeyine yükseltilmelidir! Sağlık kolay erişilir ve ücretsiz olmalı, sağlıkta soyguna son verilmelidir! Banka, TOBB, Sigorta Şirketleri gibi sandık emeklilerine uygulanan ayrımcılığa son verilmeli. Sandık emeklilerine bayram ikramiyesi verilmelidir! Emeklilerin sendikalaşmaları önündeki engeller kaldırılmalıdır! Toplu sözleşme masalarına emekliler dâhil edilmelidir! Amaca uygun yaşlı bakımevleri-huzurevleri sayısı yeterince artırılmalı, yeterli ve donanımlı personel istihdam edilmelidir! İnsanca yaşayabileceğimiz, onurlu bir yaşam hakkımızdır. Hak verilmez alınır şiarıyla, hakkımız olanı alana kadar mücadelemiz kararlılıkla sürecektir. Tüm emeklileri sesimize ses, gücümüze güç katmaya çağırıyoruz” dedi.