HEDİYE EROĞLU

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı R. Erinç Sağkan, yönetimi aralarında Mersin’in de olduğu Baro Başkanlarından oluşan bir heyet ile 5 Temmuz’da Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ı makamında ziyaret etti.

Ziyaretin ana gündem maddelerini, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin güncellenmesi, CMK Ücret Tarifesi’nin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ile eşitlenmesi ve birikmiş adli yardım ücretlerinin ve beraat vekalet ücretlerinin ödenmesi konuları oluşturdu.

Görüşmede Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Bakanlık bürokratları ile TBB Heyeti arasında; Adli Tatil sürecinde ortak çalışma yapılarak 2023 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin ve CMK Tarifesi’nin Eylül 2022 başında yürürlüğe girecek şekilde hazırlanması ve 2023 tarifelerinin bu şekilde öne alınarak erken uygulanması konusunda mutabakata varıldı

ADANA’YI GÖREN MERSİN SOKAĞA İNDİ

Ancak süreç bu şekilde ilerlerken Adana Barosu, avukatlık asgari ücret tarifesi ve CMK ücretlerinde iyileştirme talebiyle basın açıklaması ve ardından oturma eylemi yapma kararı aldı.

Bu çıkışa Mersin Barosu da destek verdi. Mersin’de baro yönetim kurulu kararı olmadan yapıldığı öne sürülen eylem, amacına hizmet etmemekle eleştirildi.

Mersin Barosu Başkanı Gazi Özdemir tarafından adliye önünde gerçekleştirilen basın açıklamasında, “Bilinsin ki bu uyarı, sonrasındaki eylemliliğin habercisidir. Hak ettiğimiz ücretler belirleninceye kadar temsil yetkimizden aldığımız haklara dayanarak daha önce belirttiğimiz gibi aşamalı eylem planlarını hayata geçirme kararlılığında olduğumuzun ve mücadeleyi sürdüreceğimizin bilinmesini istiyoruz. Bizi duyun, sesimize ve taleplerimize kulak verin” ifadesini kullandı.

Basın açıklamasının ardından avukatlar, bir dakikalık oturma eylemi gerçekleştirdi.

NEREDEN ÇIKTI BU EYLEM?

Ancak açıklama ve eyleme Mersin Barosu camiasından tepki geldi. Yönetim kurulu kararı olmadan gece yarısı yapılması kararlaştırıldığı önü sürülen eylem eleştiri oklarının hedefi oldu.

Eylemi, hiç bir anlamı olmamak bir amaca hizmet etmemekle eleştiren eski Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, adli talin devam ettiğini de anımsatarak katılımın düşük kalmasını kaçınılmaz olması bilinmesine rağmen Adana Barosu yaptığı için eylem yapıldığını savundu.

Mersin Barosunun kurusal yönetim anlayışına uygun olmayan bir eyleme imza atıldığını söyleyen Yeşilboğaz, “Mersin Barosu başkanlığı, ‘Temmuz ayında CMK ücretleri düzeltilmez ise 31 Temmuz’da sistemi kapatacağız’ dedi. Ancak aynı gün diğer baro başkanları ve TBB ile birlikte Adalet Bakanlığında görüşmeye girildi. Orada bu söylemleri itirazlarınızı kararlılığınızı dile getirmediniz. Bakanlığa ‘TBB ile ortak çalışma grubu oluşturalım, bir çalışma yapalım’ dediniz. Şimdi TBB ve barolar bu çalışma grubunun sonucunu beklerken aniden bu eylemin yapılmasının gerekçesi ne olabilir? Bu eylemin sonucunu nereye evriştireceksiniz? Nereye varacak bu sürecin sonu? Eylem neticesinde neyi amaçlıyorsunuz, yol haritanız nedir?” sorularına yanıt istedi.

“MÜCADELEYE ZARAR VERECEK ÇIKIŞ”

Mersin Barosu’nun Ekim ayında yapılması planlanan seçimlerde Demokrat Avukatlar Grubu Başkan Adayı olan Cengiz Çatak da, eylemi mücadeleye zarar verecek yanlış bir çıkış olarak değerlendirdi.

Eyleme katılmama kararı almadıklarını ama çok doğru bulmadıkları için katılım çağrısı da yapmadıklarını söyleyen Çatak, “Normal şartlar altında Türkiye Barolar Birliği (TBB) 30 Temmuz’da bir görüşme yapacaktı bu toplantı gerçekleşmedi. Mersin Barosu bu toplantı öncesi bir akıllılık yaparak, bakanlık ile görüşme sonrası taleplerin karşılanacağı, yani ücretlerin yükseltileceği düşüncesiyle, “Ücretler arttırılmazsa CMK’yı kapatacağız’ açıklaması yaptı. Burada amaç bakanlığın olası ücretleri arttırması halinde ‘biz söyledik yaptılar’ algısı yaratmaktı.

Ancak böyle olmadı çünkü toplantı gerçekleşmedi. Bugün ise görüşmeler birlik ile bakanlık arasında yeniden başladı.

“SEÇİME ENDEKSLİ BİR HAREKET”

Tam da bu süreçte Adana Barosu ve ardından Mersin Barosu, yönetim kurulu kararı alınmadan ve diğer baroların haberi olmadan alelacele böyle bir eylem kararı aldı.

Ancak bu çıkışlar ile TBB’nin eli güçsüzleştiriliyor. Çünkü TBB ortak bir çağrı yapmadı. Bu seçime endeksli bir hareket diğer baroları olumsuz etkiler. Mücadelede ortak akılla kolektif idareyi ortaya koymak önemlidir. Bireysel çıkarlar için var olan mücadelenin önü kesilmemelidir. Hata yapılıyor. Yani aslında bugünkü eylem kazanmak için değil.

“MERSİN BAROSU HEDEF HALİNE GETİRİLİYOR”

Yarın Adalet Bakanlığında, ‘79 baronun karşı çıkmadığı bir talebi neden dikkate alayım’ algısı ortaya çıkabilir. Bazı şeyler kolektif idare ile karşılık bulur. 30 kişinin katıldığı cılız bir eylemin karşılığı olmaz. Her yönüyle sorunlar içeren bire eylem oldu. Katılım arttırmak adına baro başkanlığı tüm adaylara çağrı yapabilirdi. Bizim görüşlerimizi de alabilirdi ama bunu dahi yapmadılar. Türkiye’nin her yerinde eylem yapmak varken Mersin Barosu hedef haline getiriliyor. Kişisel çıkarlar uğuruna 79 baro karşımıza almaya değer mi? Bu eylem tarzı değiştirilmeli. Eğer ki Mersin Barosu herkese çağrı yapar ama kulak verilmezse bu etkinlik yapılabilirdi. Ama böyle ‘ben yaptım oldu’ olmaz” diye konuştu.