Yazıya Cenk Cengiz'den fıkra tadında kıssadan hisse bir küçük hikaye ile başlayayım.

    **

    İPSİZ DEVE

    Güneş batmak üzereydi ve kervan geceyi çölde geçirmek için hazırlandı.

    Develerin başındakigenç çoban çocuk rehbere yaklaşıp: "Efendim bir sorunumuz var" dedi.

    Toplam 20 deve var ama benim sadece 19 tane ipim var.

    Rehber, genç adamı rahatlattı:

    Merak etmeyin, develer pek akıllı değildir. Serbest olana yaklaşın ve onu bağlıyormuş gibi yapın. Sanki boynuna ve bacaklarına gerçekten bir ip geçirmişsiniz gibi ve orada sabit kalacağını göreceksiniz.

    Çocuk, onun tavsiyesine uydu, denileni yaptı.

    Sorun çözülmüştü.

    Ertesi sabah kervan tekrar yola çıktığında, develerin hepsi tek sıra halinde ilerlemeye başlamıştı, biri hariç.

    Çocuk rehbere koştu;

    Efendim, bu sabah yürümek istemeyen bir deve var.

    Rehber sordu: İpsiz kalan mı?.

    “Evet” dedi genç çocuk.

     Devam et ve çözüyormuş gibi yap, yoksa hala bağlı olduğunu düşünecek.  bu yüzden yürümek istemiyordur.

    Çocuk rehberin dediği gibi yaptı. 

    Hemen ardından deve, çözüldüğüne inanarak yürümeye başladı...

    **

    Kıssadan hisse:

    Aynı şey birçok insanın başına gelir, onlar ipsiz bağlanmış develerdir. Çünkü sınırları gerçekler değil, kendi zihinlerimiz ve inançlarımız belirler.

    **

    Kızdığımız, eleştirdiğimiz bir çok olay var.

    Üç gün geçmeden unutuyoruz.

    Eski, yeni tam 3600 milletvekiline getirilen ömür boyu trafik cezalarından muafiyet gibi.

    Hepimiz kızdık, eleştirdik birey olarak.

    Sonra unutuldu gitti, diğer unuttuklarımız gibi.

    Çünkü bir gazetecinin dışında hiç kimse eleştirmedi, konunun üzerinde durup “nedir bu rezalet” demedi.

    Uzun bir aradan sonra tekrar o güzel yazılarını okuma şansı bulduğumuz Mustafa Mutlu köşesinde dile getirdi sadece.

    Bir konuya daha dikkat çekti yazısında.

    Teklifi CHP’li vekiller gündeme getirmiş!

    CHP’nin biri TBMM İdare Amiri, diğeri TBMM Başkanvekili iki güzide mensubunun ısrarlı çabalarıyla gerçekleşmiş bu düzenleme...

    İnkar edilmedi, yalanlanmadı Mustafa Mutlu’nun yazdıkları.

    Bu nedenle yazdım yukarıdaki hikayeyi.

    Menfaatler ortak olunca ortada ne ideoloji, ne omurga, nede bağlanacak bir ipin olup olmaması önemsiz kalıyor bu günkü dünyada.

    Yazık!.

    **

    Sevdiğim Laflar:

    “SERKEŞ ÖKÜZ SOLUĞU KASAP DÜKKANINDA ALIR!..”