Enerji ve maden şirketlerinin doğa talanının önünü açan torba yasa teklifine ilişkin tepkiler sürüyor.
Yaşam savunucuları, TBMM'de 24 Haziran’da görüşülecek olan ve maden şirketlerinin önünü açan yasa teklifine karşı yurdun farklı noktalarında eylemde…
İyi de bu yeterli mi? Tabi ki değil!
Her boş bulduğumuz gördüğümüz yere zeytin ağacı direk zeytinlikleri koruyamayacağımızı çoktan idrak etmemiz gerekiyordu!
Bu işin buraya geleceği besbelliydi!
Hazır savaşın karanlığında fırsat bu fırsat denildi adeta!
Zaten hep böyle olmuyor mu?...
Maden işletmeleri izin süreçlerini kolaylaştıran, ÇED sürecini işlevsizleştiren, kamu yararını sınırlayan, yalnızca zeytinliklere değil, Türkiye'nin tarımsal yapısına, çevresine ve kırsal yaşamına ciddi zararlar verebilecek düzenlemeler içeren yasal düzenlemelere karşı şimdi yapacağımız eylemler yeter mi?
YETMEZ!
Hele hele sadece ‘yaşam savunucuları’ veya ‘çevreciler’ olarak yani belli bir kesim üzerinden verilecek tepki sonuç almamızı sağlamaz!
Meselenin milli olduğu hepimizin geleceği olduğu topluma doğru anlatılmalı!
Böyle hareket edilmeli!
Ama işte bunun için de aklı başında insanların, koltuklarda oturanları, görevlere talip olanların, geleceği şekillendirenlerin ellerini taşın altına koyması gerekir!
AMA İŞTE BU KİŞİLERİN; zeytinliklerin üzerine aklayacakları sermayeleri ile kuracakları gökdelenleri dikmeyi hayal edenlerden olmamaları gerekiyor!
Şimdiden belli başlı yerleri gözüne kestirip, avucunu ovuşturanların yanlarında yörelerinde bulunmaması lazım!
Mümkün mü?
İşte bu da değil!...