Haber Merkezi
ABD merkezli The Wall Street Journal (WSJ), Batı'nın Mersin'de inşasına devam edilen Akkuyu Nükleer Santrali'ne dair "endişelerini" haberleştirdi.
Haberde, bahse konu endişenin nedeni stratejik öneme sahip NATO üyesi Türkiye ile Batı'nın potansiyel düşmanı Rusya’nın yakınlaşma ihtimali olarak açıklandı.
Ancak santrale ilişkin asıl endişe Türkiye kamuoyunda yaşanıyor. İş cinayetleri, zehirlenme vakaları, kötü çalışma koşulları, salgın hastalıklar gibi gündemlerle sıkça gündeme gelen santral, daha faaliyete geçmeden birçok skandal ve belirsizlikle anılıyor.
Son olarak santral inşaatında çalışmaya devam eden şirketlerin SGK borçlarını ödemediği ve sümen altı edilen borçlara gelen hacizlerden birininse usulsüz şekilde kaldırıldığı ortaya çıkmıştı.
BATI'DA AKKUYU ENDİŞESİ
WSJ’nin "Rusya, Türkiye'nin ilk nükleer santralini inşa etmek için neden 25 milyar dolar harcıyor?" başlıklı bir video haberinde, varılan anlaşmaya ilişkin endişe konu edildi. Bahse konu endişenin nedeni ise stratejik öneme sahip NATO üyesi Türkiye ile Batı'nın potansiyel düşmanı Rusya’nın yakınlaşması oldu.
Haberde, Batı'nın endişesi şöyle ifade edildi: “Bu 25 milyar dolarlık nükleer santral Türkiye'nin ilki, ancak NATO için potansiyel bir güvenlik riski taşıyor. Çünkü Rusya bu projeyi finanse ediyor, inşa ediyor ve önümüzdeki 60 ila 80 yıl boyunca işletecek. Bu, NATO ile Rusya arasındaki ilişkilerin gerçekten çok gergin olduğu bir dönemde bir güvenlik açığı teşkil ediyor.”
RUSYA, NATO ÜYESİ BİR ÜLKEDE DAYANAK KAZANACAK
Rusya’nın Akkuyu Nükleer Santrali ile NATO üyesi bir ülkede dayanak kazanacağını ve bunun on yıllar boyunca süreceğine dikkat çekilen haberde, “Türkiye ve Rusya anlaşmayı imzaladığında Batı'nın, Moskova ile iyi ilişkileri vardı, ta ki Rusya Kırım'ı kontrol altına alana kadar. O zamandan beri, Moskova ve NATO arasındaki artan gerilimler, Rusya'nın Akkuyu'daki mülkiyeti üzerinde endişelere yol açtı” ifadelerine yer verildi.
İncirlik Hava Üssü ve Kürecik Radar Üssü gibi tesisleriyle NATO için büyük öneme sahip olduğu belirtilen Türkiye’nin, aynı zamanda askeri açıdan da ittifakın en büyük ikinci silahlı kuvvetlerine sahip olduğu hatırlatıldı.
Haberde, Batı ile Rusya arasındaki gerilimin tırmanması halinde, Moskova’nın santral vasıtasıyla bölgedeki etkisini genişletebileceğinden endişe duyulduğu belirtildi.
“Türkiye, bu nükleer santralle Rusya'ya bağımlı olacaktı. Bu, Rusya'nın NATO'nun böylesine kilit bir üye devletindeki etkisini artırmasının bir yolu. Akkuyu'nun ekipman taşımacılığında kullanılan bir limanı var. Ancak Türk muhalefeti, Rusya'nın bunu askeri tesis olarak da kullanabileceğinden korktuğunu ifade etti. Ancak Türkiye Savunma Bakanlığı, tesislerin hazırlık planlama ilkelerine uygun olarak hazırlandığını belirtti. Ayrıca eleştirenler, Moskova'nın santrali siyasi pazarlık aracı olarak kullanabileceğini söylüyor.”
Öte yandan haberde, Rusya’nın projeye yaklaşık 25 milyar dolar yatırması da irdelendi. Bu meblağın çok yüksek olduğu ve yapılan harcamanın ancak on yıllar içinde karşılanabileceği belirtildi. Yapılan harcamayla Rusya’nın Türkiye’ye yakınlaşmayı hedeflediği belirtilen haberde, Türkiye ve Rusya'nın siyasi ilişkilerini sürdürmesi için var olan pek çok nedenden birinin de bu nükleer santral olduğu yorumu yapıldı.
ASIL ENDİŞE TÜRKİYE KAMUOYUNDA
Batı, Rusya'nın Akkuyu Nükleer Santrali aracılığıyla Türkiye'deki nüfuzunu artırıp artırmayacağına dair endişe ediyor. Peki, Türkiye neden endişe etmeli?
Türkiye'nin büyük savaş suçları, darbeler, katliamlarla dolu bir tarihe sahip olan NATO'nun bir üyesi olmasından endişe edilmeli. Emperyalizmin aparatı NATO'nun askeri varlığıyla, kullanımına sunulan üsleriyle Türkiye'de faaliyet göstermesinden endişe edilmeli.
Öte yandan iş cinayetleri, zehirlenme vakaları, kötü çalışma koşulları, salgın hastalıklar gibi gündemlerle sıkça gündeme gelen ve daha faaliyete geçmeden birçok skandal ve belirsizlikle anılan Akkuyu'dan halkın çıkarları için endişe edilmedi.
Son olarak yolu Akkuyu'da faaliyet gösteren şirketlerin Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) borçlarını ödemediği ortaya çıkmıştı. soL'dan Aslı İnanmışık, Akkuyu'da çalışan ve çalışmakta olan iki ana yüklenici Titan İçtaş ve TSM Enerji'nin SGK borçlarının Mersin Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü tarafından sümen altı edildiğini ve milyarlarca lira borca rağmen dosyaların aylarca bekletildiğini aktarmıştı.
Ancak skandal bununla da sınırlı kalmamış ve Titan İçtaş'ın taşeronu olarak Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde 2019'dan beri faaliyet gösteren Peker Emlak İnşaat'ın SGK'ya olan borcu üzerine mallarına önce haciz konulduğu ardından yasaya aykırı şekilde bu haczin kaldırıldığı ortaya çıkmıştı.
Şirketle ilgili borcun talep üzerine Mersin SGK İl Müdürü'nün imzasıyla kaldırıldığı öğrenilmiş ve haczin kaldırılması talebinde bulunan kişininse daha önce Peker Emlak'ta Proje Koordinatörü olarak çalıştığı belirlenmişti.