Oldukça kilolu bir kadın otobüse bindi.

    Bir yolcu alaycı bir şekilde bağırdı:

    “Bu otobüsün fillere ayrıldığını bilmiyordum!”

    Kadın ise sakince cevap verdi:

    “Hayır efendim, bu otobüs Nuh’un Gemisi gibi: hem filler hem eşekler binebiliyor!”

    Biraz gülelim istedim.

    Hayat zor bizim topraklarda.

    Siyaset geriliyor.

    Bizi de beraberinde geriyor.

    Herkes konuşuyor ülkede.

    Hatta bağırıyor.

    Bu kakofonide kimse kimseyi dinlemiyor.

    Dinleyenlerde anlamıyor.

    Herkes haklı olduğunu anlatma peşinde.

    Oysa hepsi de haklı olmadığını biliyor.

    Herkes kral.

    Kral olamayanlar da kralın yancısı.

    Hal böyleyken ciddi konular şu an için netameli gazeteciler açısından.

    En iyisi yerele dönüp, mevsimlik yazılar yazmaktır böyle zamanlarda.

    Şu anda sinek mevsimindeyiz mesela.

    Bizim beyefendinin belediyesinin paraya kıyıp ilaçlama yapmadığından mı nedir sinek sezonu erken açıldı bu yıl.

    Larvalar beslendi büyüdü.

    Kanatlanıp saklandıkları yerlerden çıkmaya başladılar.

    Çeşit çeşit.

    Karası var.

    Sivrisi var.

    Mucuk denileni var.

    At diye tabir edileni var.

    Şikayetler çığ gibi artıyor.

    On güne kalmaz yolda sokakta yürütmez bunlar ahaliyi.

    Elini kolunu hayali birileriyle kavga eder gibi sallayarak yürüyen vatandaşları görmeye biz alıştık Beyefendi’nin sayesinde.

    Mersin’e ilk kez gelenler muhtemelen delirdiğimizi falan düşünecektir.

    Birkaç saat içinde onlarda alışır Sinekli Mersin’e.

    Gündüzleri böyle böyle bitse de geceler ayrı bir zulüm olur Sivri dediğimiz sinek türü sayesinde.

    Sabaha kadar sinek kovalar, kendi kendimizi tokatlar dururuz.

    Bu durumun Beyefendi’nin ziraatçı kökenli  olmasından kaynaklı olabileceğini düşünüyorum şahsen.

    Muhtemelen;

    “Sinektir bu, yazın gelir, kışın gider” fikrinden bakıyordur olaya.

    Daha önceki dönemlerinden biliyoruz ki ilaçlama yöntemi de biraz değişiktir

    Günün en kalabalık saatleri seçilir, ana caddelerde havaya ilaç sıkılır.

    Böylece Mersinliler ilaçlanır, her eve ofise ilacın ulaşması sağlanmış olur.

    Değişik bir yöntemdir.

    Şöyle anlatayım bizdeki sineklerin durumunu;

    “Ateş böceği gibi uçarlar, kovaladıkça kaçarlar.”

    Ama Beyefendi yaptığına göre mutlaka mantıklı bir açıklaması vardır.

    Ayrıca bizim anlamamıza da gerek yoktur.

    Stili böyledir muhteremin.

    Yoksa ilaç parası da vardır Beyefendi’nin başında durduğu kurumun, yeterli ekipmanı da elemanı da.

    Sinek sezonu gelir, geçer.

    Önemli olan mali disiplindir.

    Zaten sıcaklar geçip, soğuklar başladığında kendiliklerinden gidecektir bu kanatlı istilacılar.

    Şikayet edenler için söylüyorum;

    Sıkın dişinizi.

    Elbet bu yaz geçer, kış gelir.

    Sabır iyidir.

    İlla sabır.

    İlla sabır.

    **

    Sevdiğim Laflar:

    “SİNEK PEKMEZCİYİ İYİ TANIR!..”