Sadece Mersin değil, bölge iş dünyası; yüzde 90’ı yabancılara ait olan Mersin Uluslar arası Liman İşletmeciliği AŞ’nin (MIP) keyfi uygulamaları ve zamları altında inim inim inliyor!
Ama biz böyle olacağını taa özelleştirmeni yapıldığı 2007’de söylemiştik de dinletememiştik!..
Altın yumurtlayan tavuk altın tepside sunulmaz kesilmez demiştik!...
Neyse dönelim konumuza…
Mersin Türkiye’nin en büyük limanlarından biri ama gerçekte sahip olduğu hinterland hayal edilse keşke…
Ama gel gelelim; MIP tarafından uygulanan tarifelerin yüksek olması, gemi yanaşma pencere sisteminden ücret alınması, ili fiziki alan yetersizliği ve zamanın kısa tutulmasından kaynaklı konteynerlerin zamanında serilememesi ve bunun sonucunda oluşan ardiye ve demoraj maliyetleri gibi ek ve haksız maliyet yaratan bazı uygulamaların yanı sıra teknik sorunlardan yetkin personel yetersizliğine ve operasyon sorunlarına kadar birçok konu iş dünyasını elini kolunu bağlıyor!
Tüm bu konuları ilgili Bakanlıklara, yetkililere, liman otoritesine ve MIP yetkililerine defalarca bildirim yapılıyor ama çözüm alınamıyor!
Neden?
Çünkü MIP güçlü!
Çünkü MIP ne derse o oluyor!
Ama aslında güçlü olan Mersin, güçlü olan, Türkiye güçlü olan iş dünyası!
MIP’e bunu anlatamadığımız için işler söyle sarpa sarıyor!
Şimdi MIP yönetimi, Mersin Ticaret ve Sanayi Odasına giderek sorunlar için ‘çözüm‘ sözü verdi.
Bu kadar zamandır sorunları görmezlikten, duymazlıktan gelen, oralı olmayan, Mersin ile iletişim kurmaya gerek dahi duymayan MIP’e ne kadar ve nasıl güvenilecek?
Bekleyip göreceğiz!
Ama eğer MIP sözünde durmaz ise güçsüzlüğümüzün nedeninin biz olduğumuz anlayacak aydınlanmayı yaşayacak mıyız?
Önemli olan bu!