Ne yazayım da günü kurtarayım, köşeyi doldurayım derken Abdullah Abi (Abdullah Ayan) imdadıma yetişti.

    Kendisi gönüllü Mersin Ajansı gibidir.

    Özellikle Mersin ile ilgili netameli işleri araştırır, bulur, yazar.

    Yine öyle yapmış bizlere müjdeyi vermiş.

    Müjde Şişe Cam fabrikalarından çıkacak atıkların Yeşil Ovacık’ta depolanması ile ilgili.

    Müjdesinde şöyle diyor Abdullah Ayan;

    Önce çimento fabrikası kurulmasına izin verdik şimdi de Maden Atık Depolama Tesisiyle fatihasını okuyup helvasını yiyeceğiz..

    Doğa cenneti Yeşil Ovacık' a şimdi de Şişe Cam atık depolayacak..

    Şişe Cam fabrikasının Mersin-Tarsus OSB' de çıkacak atıkları kamyonlarla 170 km uzaklıktaki Ovacık ışıklı bölgesine taşıyıp depolanması hk ÇED dosyası İnceleme Değerlendirme Kurulu ilanı yayınlandı..

    İşte Tarsus' tan Ovacık'a yılda 300 bin ton taşınacak atıkların kat edeceği güzergah..

    Projenin özetinin özeti: 1.6 milyon m3 rezervuar kazısı

yapılması sonrasında 1.1 milyon m3 dolgu yapılması gerekecek ve bu uygulama ile opt. 545.339 m3 kazı fazlası malzeme açığa çıkacak

    Türk tipi yeşil dönüşüm dediğiniz böyle olur..

    Mersin-Tarsus OSB' de kurduğunuz fabrikada çıkacak yıllık 300 bin ton maden atığını 170 km öteye Yeşilovacık'a götürüp gömerek yeşil dönüşüme büyük katkı verir, kentteki en büyük STK' ların da desteğini alkışını alırsınız..

    **

    Müjde bu kadar.

    Ben beğendim.

    Tertemiz deniz.

    Hava.

    Su.

    Toprak.

    Orman.

    Cennetten bir köşe.

    Bizim neyimize.

    Biz bu güzelliklere, cennetten köşelere layıkmıyız.

    Sahip çıkmazsak.

    Çıkamazsak.

    Umarsız, umarsız dolanıp durursak olacağı budur.

    Neye layık isek onu veriyorlar bize.

    Kaçtır yazıyoruz.

    Yaylaları bekleyen tehlikelere dikkat çekmeye çalışıyoruz.

    Kimsenin umurunda değil.

    Mesela;

    Geçtiğimiz günlerde DEVA Partili Mersin Milletvekili Ekmen, tarafından TBMM’ye de taşınan Şişe Cama Grubuna bağlı Mersin Kromsan Fabrikasında bahçesindeki tehlikeli atıklar 20 yıldır branda örtü ile bertaraf edilmeyi bekliyor haberi.

    Sahipsiz kaldı.

    Üstelik;

    “Tarım ve yerleşim alanlarının ortasındaki zehir yığını sorunun çözümü için öncü rol oynaması beklenen kent iş dünyasının çatı örgütü olan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ise Şişecam ile ilişkileri korumaya çalışıyor” dedik.

    Çıt çıkmadı.

    Kimse üstüne almadı.

    Vatandaş umarsız onu anladık.

    Soru şu

    Bu şehri yönetenler neden umarsız?.

    Bakın beylere;

    MTSO’yu bölüşme derdindeler.

    Daha doğmamış çocuğa don biçmeye çalışıyorlar.

    Kıçlarını koyacakları koltuğun derdine düşmüş muhteremler.

    Mersin kimin umurunda.

    Mersinli kimin umurunda!.

    Aslında,

    Umarsızlığımıza az bile.

    **

    Sevdiğim Laflar:

    “CÜCELERİN GÖLGELERİ UZAMAYA BAŞLAMIŞSA GÜNEŞ BATIYOR DEMEKTİR.”