4. Uluslararası Tarsus festivali yapıldı hafta sonu.

    Eğlenen eğlendi.

    Festivale dair olumsuz bir lafım yok şahsen.

    İlgilenmediğim bir etkinlikten öte bir şey değil festival benim için.

    Ancak sosyal medyada ilginç eleştiriler vardı.

    Bahsedeceğim eleştirilerde festivale değil aslında.

    Düzenleyici kurum ile CHP’li vatandaşların arasına niza sokan söylem ve davranışlarla ilgili.

    Büyükşehir ile Tarsus Belediye Başkanları arasındaki çekişmeyi ve parti içerisindeki yerel iktidar savaşını ortaya koyması açısından önemli bulduğum için köşeme alıyorum eleştirilerin bir bölümünü.

    Mümkün olduğu kadar kısaltıyorum.

    Yazım hatalarına dokunmuyorum.

    İsim vermiyorum.

    Yorum eklemiyorum.

    Beraber okuyalım:

    **

    “Bir parti yetkilisi! Tarsus festival programı tanıtımı ve davetini yaparken şöyle bir konuşma yapıyor:

     "Tarsus festivali için, ilçemizde yaşayanları, çevre illerde yaşayanları, yanısıra yurt dışında yaşayanları festivale katılmaları için davet ediyoruz!!

    TARSUS'TA FESTİVAL VAR. BELEDİYE BAŞKANININ ADI YOK!

    Festival için de büyükşehir belediye başkanına teşekkür etti. Sanırsınız festival teşekkür ettiği makam sahibinin kişisel etkinliği,  Doğum günü partisi.

    Tarsus 5 yüz bin nüfusa sahip 50 il ve yüzlerce ilçeden büyük bir ilçe. Bu kentin seçilmiş bir belediye başkanı var. Yine vatandaşlar tarafından seçilen onlarca meclis üyesi var...

    Ne 2 yüz bin oy alan sayın belediye başkanı, ne yine oyların tamamını alan tüm meclis üyelerinin hiç biri davetli değil. Daha doğrusu esameleri okunmuyor.

    TARSUS'TA FESTİVAL VAR. BELEDİYE BAŞKANININ ADI YOK!

     Ancak onların sıradan vatandaşlar olarak, isimleri anılmadan festivale katılmaları için bir engel konmamış.

     Böyle bir davranış şekli Tarsus'ta insanların birbirlerine düşürülmeleri için adeta bir tuzak kurulması anlamı taşımaktadır.

    Böyle bir davranışın özelde kişiye, genelde topluma ve partiye nasıl bir faydası olabilir?

    Ben düşündüm düşündüm bulamadım. Bu davranış şekli, içinde yaşadığımız toplumun gerilmesinden, aynı parti içindeki insan ilişkilerinin bozulmasından başka hiç bir işe yaramaz, diye düşünüyorum...

    Tersini düşünen, sebepleri ile birlikte yazımın altına olumlu olumsuz eleştirilerini yazabilir...

    Bir de Bernard Show alıntısı eklemiş vatandaş:

    güç insanları bozmaz.

    eğer gücü aptallar ellerine geçirirlerse onlar gücü bozabilirler.

    Ve devam ediyor partilinin sitemi:

    -biz ilimizde bize özel, partiye özel bir diktatör istemiyoruz!

    -biz çok seslilik istiyoruz!!

    -biz liyakat istiyoruz!

    -biz istişare istiyoruz!!

    -biz,ortak akıl, kolektif akıl istiyoruz!

    -biz sağcı, dinci, ırkçı partilerden ekmek! bulamayınca kişisel ilişkilerle chp li başkanlara yamanan karakterleri istemiyoruz...

-biz il başkanını, ilçe başkanını, meclis üyesini, delegeyi tek başına belirleyen bir kişi-sistem-belediye başkanı istemiyoruz!

    En beğendiğim maddeyi en sona sakladım.

    Yorumu da partililere bırakıyorum gari.

    -biz memleketimize getirmeyi vaat ettiğimiz demokrasiyi parti içinde de istiyoruz...

    **

    Sevdiğim Laflar:

    FISILDANAN SÖZLER, ÇOK KERE YÜKSEK SESLE SÖYLENENDEN DAHA UZAĞA GİDERLER.