Bir Mersinli olarak yaşamak zorunda kalmasak, Mersin aslında çok eğlenceli bir şehirdir.

    Hem ağlatır.

    Hem güldürür.

    Nadiren de olsa düşündürür.

    Başa gelmez dedikleri ne varsa bu topraklarda başa gelir.

    Bugün olmasa da yarınlarda mutlaka başa gelir.

    Özgürdür.

    Geme, yulara, gelmez.

    Kafasına göre gelişir, büyür!.

    Öyle yöneticidir, başkandır, falan, filandır dinlemez.

    Akıllı olduğundan değil elbette.

    Tutanın elinde kaldığı içindir.

    Güçlü, güçsüz farketmez.

    Sahibi olmadığı içinde değil.

    Sahip çıkmayı akıl edemediği için.

    Kapanın elinde kalır.

    Herkes bir yerinden tırtıklar.

    Ama;

    Bereketlidir.

    Havası solunur.

    Suyu içilir.

    Toprağı bire bin verir.

    Ye, ye bitmez.

    Veya öyle sanılır.

    Her işi yarımdır, yamalaktır.

    Ben hıyarım diyene tuz koşturur da;

    Hiç kendini düşünmez.

    Düşünecek kafa olmadığından da değil.

    Umarsızlığındandır.

    Tembelliğindendir.

    Sıkıya gelmez, gelemez.

    Sağ yanağını öpene hemen sol yanağını döner.

    Dağa çıkarılmış Polyanna kafası hakimdir.

    Benim buralarda ne işim var demez de; “havada çok güzel canım” der, hülyalara dalar.

    Uyandığında gamlanmaz.

    Başka hülyalara yelken açar.

    Daldan, dala.

    Kucaktan, kucağa.

    Savrulur dururda;

    Uçuyorum sanır.

    Örnek isyeyenlere dünkü Haberci gazetesindeki MTSO haberini şahit olarak gösteririm.

    Haberin ayrıntılarını boş verin.

    Başlık yeteri kadar aydınlatıcı.

    “Mersin ve KKTC’yi birlikte planlamalıyız.”

    Planlayın elbette.

    Bizce de, bence de bir sakıncası yok.

    Yok da;

    Nasıl olacak?.

    Kendi keline merhem olamayanların bu işi nasıl yapacağı merak konusudur benim için.

    Vücut bulduğu şehrine bir türlü entegre olamayan kapalı devre çalışan bir kurumdan bahsediyorum.

    Korkum kendi başına gayet iyi durumda olan KKTC’yi de kendilerine benzetmeleridir.

    Tesellim ;

    Nasıl olsa lafta kalacağıdır.

    Her işlerinde, her işlerimizde olduğu gibi.

    Ciddiye almaya gerek yok yani.

    **

    Sevdiğim Laflar:

    “LEYLEĞİN ÖMRÜ LAKLAKA İLE GEÇER!..”