Geçtiğimiz haftanın incisi bu laftı.
Toroslar Belediye Başkanımız CHP’li Sayın Abdurrahman Yıldız Beyefendi saçtı inciyi orta yere.
Belediye diz çökmez elbette.
Ama yerden yere vurulabilir.
Yerin dibine geçirilebilir.
Bunu muhalefette yapabilir!.
Bay Yıldız’ın yaptığı gibi başkanlık koltuğunda oturan siyaside.
Meclis üyelikleri döneminden tanıyoruz Bay Yıldız’ı.
Sıkı muhalifti.
Taşı gediğine koymayı iyi bilirdi.
Sol kanadın aykırı ve gür sesi olarak takdir gördü, iltifata mazhar oldu ve uzun yıllar sonra CHP’den Toroslar Belediyesine Başkan seçilmeyi başardı.
Ne olduysa da bu makama oturduktan sonra oldu.
Bildiğimiz, taşı gediğine koyan, cevval, etkin bir siyasetçi yerine sürekli pot kırıp, çam deviren birini görüyoruz aylardır.
Görüntü iç açıcı değil.
Sağlıklı ilişkiler kuramıyor, tartışıyor, tartıştırıyor ve özellikle mecliste dengeyi sağlamakta sıkıntı yaşıyor.
Oysa meclis çoğunluğu yanında.
Seçimde desteğini aldığı bir parti daha var yanında.
Destek kuvvetli yani.
Ama olmuyor.
Uyum sağlanamıyor.
Orkestra bir türlü havaya giremiyor.
O ruh haliyle de istenmeyen sözler dillerden dökülüveriyor .
Bir yıl geride kaldı.
Balayı bitti.
Geçmiş yönetimleri suçlayarak gün kurtarılma adına kullanılan klişe aparatlar yıprandı, etkisini yitirdi.
Geldik bu günlere.
Yönetim makamlarında olabilmenin kendine has sorumlulukları vardır siyaset dünyasında ve özellikle yerel yönetimlerde.
Yerel yönetimlerde sürekli kavga edilmez.
Kavgacı, uzlaşmaz, laf anlamaz ormancı siyaseti ile koca bir beş yıl sürmez, sürdürülemez.
Karşılığı şudur bu siyasetin.
Yönetemezsiniz.
Kendinize.
Seçmeninize.
Toroslar halkına haksızlık yaparsınız.
Yapmayın derim ben.
Hakkınız yok derim.
Aldığınız oyların temelinde size ve partinize teveccühün temel kaynağının siz olmadığını, iktidarın kırdığı, kızdırdığı, küstürdüğü tepki oylarının sizi deneyip bir şans verdiğini anlayarak başlayabilirsiniz.
Karga kılavuzlarla yolun sonunun nereye çıkacağını bir daha düşünün.
Üç-beş ağaç feda edilebilir mantığınızın yanlış, hatta vahim olduğunu anlamanız için sol öğretilerinizi bir gözden geçirin.
Toroslar’ın ne olduğunu, ne olabileceğini lütfen araştırın, öğrenin, uygulayın.
Toroslar’ın zamanının dar, yanlışa tahammülü olmadığını lütfen anlayın, yarınlarının vebalini üzerinize almayın.
Toroslar’ın geleceğinin sizin ellerinizde olduğunu unutmayın.
Yabancı gibi durmayın.
Toroslar halkı gibi olun.
İçten, samimi, yurtsever.
Ceket yanlış iliklenmiş olabilir.
Ama düzeltmek için hala vakit vardır.
Gözne’de kurulmak istenen Krom ocağı ile başlayın mesela.
Öne düşün.
Lider olun.
Torosların havasına, suyuna, taşına, toprağına, ağacına, çalısına, börtüsüne, böceğine,yoluna, sokağına, köylüsüne, esnafına, çiftçisine tüm yaşayanlarına sahip çıkarak başlayabilirsiniz.
Ama sakın ha;
“Biz karşı görüş bildirdik” bahanesi ile ortaya çıkmayın!.
“Yöneteceğim” diyerek geldiniz.
Buyurun;
Yönetin!..
**
Sevdiğim Laflar:
“YIRTICI KUŞUN ÖMRÜ AZ OLUR!..”