İsrail Askeri Sanayi için çelik taşıdığı iddia edilen, Liberya bandıralı VELA isimli konteyner gemisi sallana sallana geldiği Mersin Limanı’ndan, işi bitince ayrıldı!...

Birkaç protesto gösterisinin ardından baktığımız gemi İsrail’in Aşdod Limanı’na doğru yola çıktı.

Şehirde öyle sanıldığı gibi bir ayağa kalkış olmadı!

İstanbul’daki protestolar bile daha kalabalık ve yüksek dozdaydı!

Kentin ileri gelenleri, siyasileri, koltukların sahipleri gıkını bile çıkarmadı!

Kafalarını kuma gömdüler adeta!

Şehirde yokmuşçasına bir hava estirdiler…

Mesele duruş değil mi?

Mesele karınca misali ateşe su taşımak değil mi?

İsrail’in Gazze’de soykırım yaptığı gerçeği karşısında hepimizin sorumluluğu var!

İfşa etme!

Dile getirme!

Karşı çıkma!....

Sessiz kalmakta, suça ortak olmaktır!

‘Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır’

Mersin Uluslar arası Liman İşletmeciliği AŞ (MIP) gıkını bile çıkarmadı!

Kenti bilgilendirme gereği dahi duymadı…

Niye duysun ki?

Hep böyle değil mi zaten?

Önemli olan kesim onlara biat ediyor, ses çıkaranlar küçük bir grup olarak görülüyor / gösteriliyor!

Ve böylece dümene devam!

Mersin ne zaman bu hale geldi bilmem…

Pazar günü Dinler Buluşması yapıyorsun, mezarlıkta yan yana yatabilen 3 semai din temsilcisinin hoşgörüsü üzerinden kentin birlikteliğinin gücünü gösteriyorsun Pazartesi İsrail’in tartışmalı gemisi Mersin’de!

Ve ortada kimse yok!

Liman kafasına göre takılıyor!

Ortada kimse yok!

Dağ taş işgal altında, toprak, hava, su yok ediliyor, kirletiliyor!

Ortada kimse yok!

İşte bu gidişle geriye Mersin de kalmayacak zaten!...